- bütünleşmek
- to become a united whole.
Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.
Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.
bütünleşmek — nsz Bütün duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
entegre olmak — bütünleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hemhâl olmak — bütünleşmek, birliktelik özelliği göstermek Çiçeklerle hemhâl olmuş, güya yumuşayarak çadırlar gibi yamru yumru kalmış duvarlar. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
tek vücut olmak — bütünleşmek Birbirimize sımsıkı sarılmış, tek vücut olmuş, sallanıp duruyoruz. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
bütünleşme — is. Bütünleşmek işi Birleşik Sözler toplumsal bütünleşme … Çağatay Osmanlı Sözlük
kopyalanmak — nsz Özdeşleşmek, bütünleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
toplumsallaşmak — nsz Birey kişilik kazanarak belli bir toplumsal çevreye hazırlanmak, toplumla bütünleşmek, sosyalleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
senli benli olmak — 1) iç içe olmak, bütünleşmek Altı ay önce tramvaylar tuhafıma gitmişti. Bu sefer onlarla daha senli benli olduk. B. R. Eyuboğlu 2) aşırı ölçüde içten, teklifsiz olmak Salonda kahvelerini içerlerken senli benli olmuşlardı bile. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük